42ما تَذَرُ مِن شَيءٍ أَتَت عَلَيهِ إِلّا جَعَلَتهُ كَالرَّميمِ Üzerine her uğradığı şeyi bırakmıyordu, illâ ki, onu çürümüş bir gül gibi kılmış oluyordu.