You are here: Home » Chapter 20 » Verse 40 » Translation
Sura 20
Aya 40
40
إِذ تَمشي أُختُكَ فَتَقولُ هَل أَدُلُّكُم عَلىٰ مَن يَكفُلُهُ ۖ فَرَجَعناكَ إِلىٰ أُمِّكَ كَي تَقَرَّ عَينُها وَلا تَحزَنَ ۚ وَقَتَلتَ نَفسًا فَنَجَّيناكَ مِنَ الغَمِّ وَفَتَنّاكَ فُتونًا ۚ فَلَبِثتَ سِنينَ في أَهلِ مَديَنَ ثُمَّ جِئتَ عَلىٰ قَدَرٍ يا موسىٰ

Hani kız kardeşin, (denize atılmandan sonra seni takip ederek Firavun'un sarayına) gidip (hiç bir meme kabul etmediğini işitince) diyordu ki: “Size, ona iyi bakacak birini buluvereyim mi” Böylece seni tekrar annene verdik ki, gözü aydın olsun da, kederlenmesin. Hem (sen çocukken) bir adam (kıptî bir kâfir) öldürdün de seni gamdan (kısasdan) kurtardık. Seni çeşitli belâlarla imtihan ettik. Bu sebeple yıllarca Medyen halkı içinde kaldın. Sonra da bir takdire göre (kırk yaşına vararak Firavun'a) geldin, ey Mûsa!