70فَلَمّا جَهَّزَهُم بِجَهازِهِم جَعَلَ السِّقايَةَ في رَحلِ أَخيهِ ثُمَّ أَذَّنَ مُؤَذِّنٌ أَيَّتُهَا العيرُ إِنَّكُم لَسارِقونَ Vaktâ ki onların yüklerini hazırlattı, su kabını kardeşinin yükü içine koydu. Sonra bir nidâ eden nidâ etti: «Ey kafile (halkı), şüphe yok ki, siz hırsızlarsınız.»